Evliya Çelebi ile Osmanlıca neş'esi Ders-6

Suâl: Hâl-i pür melâl ne demektir?

El cevâb: Acıklı hal demektir. 

Suâl: Bir nebze dahi açıklayabilir misiniz? 

El cevâb: Bittabi, Evliya Çelebi’nin "Acıklı hal" yerine kullandığıdır Seyahatnamesinde. Bir gün sual etmişler,

-Çelebi çelebi, neden “Acıklı hal.” değil de  Hâl-i pür melâl? Deyince Çelebi eydür,

-Çünkü… aa parmağındaki yüzük ne senin? Deyip suâl edenin parmağındaki yüzüğü alıp iyice incelemiş. Sonra suâl soran “ne yapıyorsun???” demeye kalmadan yüzüğü ateşe atmış. Sonra yüzüğü ateşten alınca suâl sorana “Bak Frodo.” Demiş “ateşe attım ama elimi yakmıyor. Sonra ateşe atınca yüzüğün içinde beliren yazıları okumuş,

Üç Yüzük göğün altında yaşayan Elf krallarına,
Yedisi taştan saraylarındaki Cüce hükümdarlara,
Dokuzu ölümlü insanlara,ölecekler ne yazık;
Bir Yüzük gölgeler içindeki Mordor Diyarı'nda,
Kara tahtında oturan Karanlıklar Efendisi'ne.

Hepsine hükmedecek bir yüzük,hepsini o bulacak,

Hepsini biraraya getirip,karanlıkta birbirine bağlayacak
Gölgeler içindeki Mordor Diyarı'nda.,

Sonra Frodo’ya demiş ki, “işte bu yüzük iyiyle kötü arasındaki savaşı bitirecek Frodo, bu yüzüğü Mordor’daki Hüküm Dağı’na atmak için zorlu bir yolculuğa çıkacaksın, unutma iyiyle kötü arasındaki denge senin bu yüzüğü yok etmene bağlı.” Demiş.

Kahramanlarımız unutulmaz bir maceraya atıladursunlar ben de gidip bir semaver yakayım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder